ÇOCUK VE YENİ YIL (1.1.22)

ÖNERİLENLER

YENİ YILIN TÜM GÜZELLİKLERİNİ DÜNYA ÇOCUKLARINA ADIYORUM
Çoğunuz bu yazıyı görmeyecek, belki de hızlıca aşağı yukarı kaydırırken telefonuyla üstünden bir arabanın hızıyla eş değer bir biçimde geçecek, ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “BURUKLUĞUMU”
Dedim ya çoğunuz farkında bile olmayacak buradaki kelimelerin ve mânaların ifasının, ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “HÜZNÜMÜ”
Bugün yeni yılın ilk günü, bu yazıyı okuyacak zamanı ve enerjiyi kendinde bulamayanlar olacak biliyorum, sabahlara kadar eğlenen insanlar… Ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “ACILARIMI”
Kendisi için en güzel dilekleri dileyen insan-oğlu var bugün dünya üzerinde, başkalarının ne hissettiğinden habersiz ve hala doyum peşinde, ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “MUTSUZLUĞUMU”
Yeni yılın “bana” mutluluk, para, aşk vb. her şeyi getirmesini diliyorum diyenler var. Başka insanlar için bu dilekleri istemeden dili ve beyni olduğu için düşünmeden konuşanlar biliyorum, ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “YOKSUNLUĞUMU”
Yeni bir yıla giriyoruz diye her şeyin değişeceğini ve daha da iyi olacağını zannedenler var aramızda biliyorum, ama bu işleyen insan popülasyonunun dinamik yapısı ve yıkıcılığı göz önüne alınırsa bu pek de mümkün görünmüyor gibi, ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “KEYİFSİZLİĞİMİ”
Çok seneler önce bir çocuk öldü bu dünyada, pek tabi ki birçok çocuk çok seneler içerisinde yaşamını yitirdi ama 3 eylül 2015, AYLAN BEBEK, yeni yıla girerken hatırladık mı onu, bedeni bodrumun bir sahiline vurmuştu sertçe ve biz aylar sonra yeni yıla girerken yine en güzel dileklerle girdik ama o yıl ne oldu ? Ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “KEDERİMİ”
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF), yayımladığı son rapora göre, Geçen yıl ölen, sakat kalan ve 7 yaşında savaşmaya zorlanan çocukların sayısında “dramatik” bir artış yaşandığı belirtilen raporda, “Suriye’de en fazla çocuk ölümü 2016 yılında yaşandı; geçen yıl en az 652 çocuk hayatını kaybetti.” denildi. Hani bu yıl daha iyi olacaktı? Ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “UMUTSUZLUĞUMU”
2017 yılının ilk 11 ayında 56 (4’ü mülteci) çocuk, trafik kazası, okul kazası, boğulma gibi yeterli önlemlerin alınmasıyla önüne geçilebilecek nedenlerle hayatını kaybetti. En az 31 çocuk şiddet olayları sonucunda yaşamını yitirdi. Bu olayların en az 10’unun bireysel silahlanma sonucunda meydana geldiğine dikkat çekmekte yarar var. Adana’nın Aladağ ilçesinde yangın çıkan bir yurtta 12 çocuk yaşamını yitirdi. 3’ü mülteci en az 4 çocuk sağlık kurumlarının ihmali nedeniyle yaşamını yitirdi. Cezaevlerinde çıkan olaylarda en az 3 çocuk yaşamını yitirdi. Cinsel şiddet nedeniyle 1’i bebek 3 çocuk yaşamını yitirdi. (30 Ocak 2017’de tarihinde Van’da erkek ya da erkekler 38 günlük bir bebeğe cinsel istismarda bulundu, darp ederek ağır yaraladı, hastaneye getirilen bebek hayatını kaybetti.)
Çocuk evliliklerin neden olduğu olaylarda en az 1 kişi yaşamını yitirdi. (23 Temmuz 2017 tarihinde T.E. (16), dört ay önce dini nikahla evlendiği kocası O.K.’yı (18) silahla vurarak öldürdü.) Meydana gelen iş kazalarında en az 57 çocuk yaşamını yitirdi. Göç yollarında (Türkiye sınırlarında ve karasularında) meydana gelen olaylarda en az 6 çocuk yaşamını yitirdi. En az 243 çocuk cinsel tacize maruz kaldı.
Bu olaylar içinde okulların, yurtların ve kursların ağırlığı dikkat çekicidir. Şikayet edilmeyen, kayıtlara geçmeyen, basına ve sivil toplum örgütlerine yansımayan olaylar düşünüldüğünde gerçeğin bunun kat be kat üzerindedir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2015 verilerine göre toplam 602 bin 982 resmi evlilikten 31 bin 337’sinde 16-17 yaşındaki kız çocukları “gelin”. Bu rakam toplam evliliklerin yüzde 5,2’sine denk.
Adalet Bakanlığı verilerine göre 2017 yılı temmuz ayı itibariyle cezaevlerinde annesinin yanında kalan 0-6 yaş grubu çocuk sayısı 668. Bu çocukların 249’u da bir yaş ve altında. Bu sayı yine Adalet Bakanlığı verilerine göre 30 Ocak 2014 tarihi itibariyle 339, 7 Nisan 2017 tarihi itibariyle 594’tü. (Dünyanın birçok ülkesinde çocuklar 7 yaşından gün alana kadar cezaevlerinde kalamaz. Ülkemizde ise ilköğretim başlama yaşı 66 aya inmiş iken aynı çocuk cezaevinde mevzuat gereği 72 aya kadar annesinin yanında kalabilmektedir.)
Sanırım bu yılda bir şey değişmedi…
Peki sonraki yıl neler oldu dilediğimiz dilekler gerçekleşti mi dersiniz? Ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “HAYAL KIRIKLIĞIMI”
UNICEF’in 2019 için ay ay verdiği çocuk hakları ihlallerinden bazıları
Ocak ayında Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda artan şiddet, yerlerinden edilme ve aşırı sert kış koşulları en az 32 çocuğun ölümüne neden oldu.
Şubat ayında, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde Ebola tedavi merkezlerine yönelik şiddetli saldırılar düzenlendi ve yıl boyunca saldırılar devam etti.
Mart ayında, silahlı bir grubun Mali’nin Mopti bölgesindeki Ogossagou köyüne saldırısında 85’i çocuk 150’den fazla insan öldü. Yine Sobanou-Kou’yu hedef alan saldırıda 24 çocuk öldürüldü.
Nisan ayında, Yemen’in başkenti Sana’da iki okulun yakınında meydana gelen patlama sonucu 14 çocuk öldü, 16’sı ağır şekilde yaralandı.
Mayıs ayında, UNICEF, Suriye’nin kuzeydoğusundaki kamplarda ve gözaltı merkezlerindeki çocukları ülkelerine kabul etmeye çağırdı. 60 ülkeden gelen (IŞİD bağlantılı) kişilerin 28 bin yabancı çocuğu bulunuyor. Aynı ay içerisinde Myanmar’ın Arakan eyaletinde şiddetin artması nedeniyle çocuklar öldü ve yaralandı.
Haziran ayında, Nijerya’nın Konduga kentinde oynanan bir futbol maçı sırasında meydana gelen ve 30 kişinin hayatını kaybettiği peş peşe gerçekleştirilen 3 saldırıda çocuklar kullanıldı. Haziran ayının ilk iki haftasında, Sudan’daki protestolar arasında en az 19 çocuk hayatını kaybetti, 49 çocuk da yaralandı.
Temmuz ayında, Afganistan’ın başkenti Kabil’de bir okulda hasar yaratan ölümcül patlama nedeniyle çok sayıda çocuk yaralandı. Aynı ayın sonlarına doğru Güney Sudan’ın kuzey bölgesindeki silahlı muhalif gruplar ellerindeki 32 çocuğu serbest bıraktı. Ancak UNICEF’in tahminlerine göre ülkede binlerce çocuk hala silahlı güçler ve gruplar tarafından kullanılmaya devam ediyor.
Ağustos ayının tek bir hafta sonunda Suriye’nin kuzeybatısındaki hava saldırılarında 16’sı çocuk, 12’si kadın olmak üzere 44 sivil yaşamını yitirdi.
Eylül ayında, UNICEF tarafından yapılan açıklamada Yemen’de 2 milyon çocuğun okul dışı kaldığı belirtildi. Bunların arasında 2015 yılı Mart ayında şiddetin tırmanmasıyla birlikte okullarından ayrılan yaklaşık yarım milyon çocuk da yer alıyor.
Ekim ayında, Suriye’nin kuzeydoğusunda şiddetin tırmanması sonucunda 5 çocuk hayatını kaybederken, 26 çocuk da yaralandı. Bu son olayla birlikte yılın ilk 9 ayında Suriye’de yaşamını yitiren çocuk sayısı 657’ye, yaralanan çocuk sayısı da 324’e ulaştı.
Kasım ayında UNICEF tarafından yapılan açıklamada Kamerun’un kuzeybatı ve güneybatı bölgelerinde üç yıldır sürmekte olan şiddet ve istikrarsızlık ortamı sonucunda 850 bin çocuğun okula gidemediği ve 59 bin gencin de de yerinden edildiği belirtildi.
Aralık ayının başlarında Burkina Faso’da silahlı bir kişinin bir ibadet yerinde açtığı ateş sonucunda 5 çocuk öldü. Yaklaşık yarım milyon çocuğun çatışmalardan etkilendiği Ukrayna’nın doğusunda bu yıl içinde okullara yönelik 36 saldırının gerçekleştiği bildirildi.
Aralık ayının ortalarında UNICEF tarafından yapılan açıklamada Afganistan’da 2019 yılının ilk 9 ayı içinde her gün ortalama dokuz çocuğun öldürüldüğü ya da yaralandığı belirtildi.
Bu yılda olamadı sanırım ? Ya bir sonraki yıl ? Ama olsun bunları yazma kararını bana aldıran insan işleyişinden ve hala daha dönmekte olan dünyadan alıyorum “BİTKİNLİĞİMİ”
Eşitsizlik, adaletsizlik, ihmal, istismar, yoksulluk, yoksunluk, çocukların hak ihlali salgın döneminde arttı. Göç ve İnsanı Yardım Vakfı’nın ‘2020 İnternet Medyası Çocuk Hakkı İhlali Raporu’nda yer aldı. Rapora göre; 2020 yılı içerisinde 613 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi. 690 çocuk yaralandı, 2 bin 156 çocuğun korunma hakkı ihlal edildi. 8 çocuk cinsel sömürüye maruz bırakıldı. 65 çocuk şiddet gördü, bin 860 çocuk ihmal ve istismara uğradı. 128 çocuk gözaltına alındı, 72 çocuk işkence ve kötü muamele gördü. 19 çocuk tutuklandı, 44 çocuk sağlık,360 çocuk ise eğitim hakkından mahrum edildi.
Sanırım bu yılda olmadı rakamlar ortada ve her geçen sene daha da kötüye gidiyor diyebilir miyiz ? Evet, çünkü veriler onu gösteriyor.
Bundan sonraki yıllar geçen sene olarak nitelendirilen 2021 ve yeni yıl olarak kutlanan 2022 yılı olacaktır.
Bu yıllar ile alakalı şahsım yine şahsım için bir dilekte bulunmamış olup bu duygu, düşünce ve verileri sizler ile paylaşıp her yeni yıla daha da yıkıcı bir şekilde girdiğimizi “ÇOCUK” teması ile vermek istedim.
Bu konu bizim sadece yıkıcılığımızı ve insanlığımızın eksik yönlerini ifade eden en temel konulardan bir tanesiydi. Şüphesiz bu ve benzeri konular hakkındaki yıkıcılığı ifade etmeye kalksam buna ne bilgim nede yaşanmışlıklarım yetişir. Sözün özü kısası olanında, kısa olan sözün ise değeri kalplere dokunandadır.
Dostoyevski’nin dediği gibi “Sesi değil sözü yükselmeli insanın, çünkü gök gürültüleri değil yağmur damlalarıdır ağaçları ıslatan”.
Dilekler dileyip kendimizi kandırmaktan ve bu yıkıcılığımız bir ifadesi olanak şunları söylemeliyim ki, artık “BENLİĞİMİZİ” düşünmekten ziyade bu yıl geçen yıllardan farklı olarak başka insanların ve özellikle “ÇOCUKLARIN”
hayatlarına dokunalım güzel bir biçimde.
YENİ YILIN TÜM GÜZELLİKLERİNİ DÜNYA ÇOCUKLARINA ADIYORUM
Sevgi ve saygılarımla..
-Mehmet Yusuf Turan

ÖNERİLENLER

YORUMLAR

FARKLI BİLGİLER