Kaya Gezegeni
Güneş sistemimizin dışında yeryüzü benzeri bir yapıya sahip bir gezegene olduğuna dair ilk önemli kanıt bulundu.
Kütle ve çap ölçümü yapılması ile güneş sistemi dışında bulunan COROT-7b gezegeni için ilk gerçek kanıt sağlanmış oldu.
İnsanın evi gibisi yoktur ama yakın zamanda güneş sistemi dışında keşfedilen bir gezegen inanılmaz derece aşina olduğumuz özelliklere sahip. Gökbilimcilerin açıklamasına göre yeni yapılan ölçümler bulunan kayalık gezegenin yapısı ile Dünya’nın yapısı arasındaki benzerlik ile ilgili güçlü kanıtlar sağlıyor.
Bu gezegen Dünyamızdan yaklaşık olarak 500 ışık yılı uzaklıkta, yörüngesi etrafında döndüğü yıldıza oldukça yakın ve o yöne bakan tarafı (güneşli tarafı) yaşama elvermeyecek kadar sıcak, 2000 derece civarı. Şubat ayında keşfedildiğinde COROT-7b olarak adlandırılan bu gezegen bazı ölçümlerin yapılmasından sonra Cenevre gözlemevinden Didier Queloz ve ekibi tarafından yapısının aynı Dünya’nın ki gibi demir bir çekirdek üzerinde silikat bir kabuktan oluştuğu rapor edildi.
MIT’den Sara Seager ise bu gezegenin güneş sistemi dışında bulunan ilk gerçek kayalık bir dünya olduğunu belirterek ‘Bu çok uzun zamandır beklediğimiz bir andı’ diyerek devamının da geleceğini söylemiştir. Bu yeni keşif ve diğer bilinen bir düzine Dünya’nın ağırsiklet versiyonu gezegenler gökbilimcilere bu tür gezegenlerin nasıl oluştuğu ve ne sıklıkta bulunduğunu anlamalarına yardımcı olabilir. Gezegen avcıları dünya benzeri gezegenleri yaşama imkan verecek yörüngelerde bulmayı hayal ederken, bilim adamları ise üzerinde yaşama imkan verecek koşullar olmasa bile dünya benzeri gezegenler bulmaktan çok memnunlar.
Şubat ayında Queloz’un ekibi bilinen en küçük dış gezegenin bulunduğunu duyurmuş ve çapının Dünya’nınkinin 1,8 katı olduğunu belirtmişti. Bilimadamlarının bulunan bu yeni gezegenin çapını hesaplamaları çok zor olmamıştı; etrafında döndüğü yıldız Dünya’dan görüldüğü için önünden geçerken yıldızın ışığının bir kısmını perdeliyor. Bu geçişler COROT uydusu tarafından kaydedilmişti. Fakat o zaman bilim adamları gezegenin kütlesinin Dünya’nınkinden 5 ile 11 kat arası daha fazla olduğunu kabaca hesaplamışlardı. Daha sonra ise ana yıldızın küçük gezegen üzerindeki çekim gücünü Şili’de La Silla bulunan HARPS spektografı ile hesapladılar. Ekibin en son hesaplamalarına göre gezegenin kütlesi Dünya’nınkinin 5 katı. Bu yeni ölçümden sonra gezegenin çapının da hesaba katılması ile ortalama yoğunluğun santimetreküp başına 5.6 gram olduğunu ortaya çıkardı ki bu da nerdeyse Dünya’nın ki ile aynı. Washington Carnegie Bilim Kurumunda Alan Boss bunun gezegenin kayalık olduğu anlamına geldiğini söylemiş ve bu buluşun çok önemli olduğunu belirtmiştir. Yıldızın ışığının zayıf ve değişken olduğu için gökbilimciler yıldız ışığından faydalanarak gezegenin atmosferi veya yüzeyi hakkında bir bilgiye sahip olamıyorlar fakat öteki parlak ve sabit ışığa sahip sistemlerde ‘Süper Dünya’ denilen bu gezegenler hakkında daha detaylı çalışmalar yapmak mümkün.
Yakın zamanda fırlatılan Kepler uydusu COROT’a katılarak küçük gezegen bulma konusunda daha etkili olacaklar. Seagar bu tür gezegenleri bol miktarda bulmamız an meselesi diyor.
Uzay.org Uzay Bilimleri Haber Sitesi
Sciencenews.org’dan alıntıdır