Gökbilimcilerden oluşan uluslararası bir ekip, bugüne kadar tespit edilen en uzak galaksiyi keşfetti.
Dünyaya 30 milyar ışık yılı uzakta olan galaksinin, Büyük Patlama’yı izleyen döneme ışık tutması bekleniyor.
Hubble Uzay Teleskobu ile bulunan galaksinin uzaklığı, Hawaii’deki Keck Gözlemevi’nde tespit edildi.
Çalışmanın bulguları Nature dergisinde yayımlandı.
Evren’in kıyısından ışığın bize ulaşması uzun zaman aldığı için biz bu galaksiyi 13,1 milyar yıl önceki haliyle görüyoruz. Fakat evren genişlediği için dünyaya uzaklığı 30 milyar ışık yılı olarak hesaplanıyor.
Araştırmayı yürüten ABD Texas Üniversitesi’nden Steven Finkelstein, “Bu tespit ettiğimiz en uzak galaksi ve onu Büyük Patlama’dan 700 milyon yıl sonraki haliyle görüyoruz” dedi.
Uzak galaksiye GN-z11 adı verildi.
Gökbilimciler, galaksinin rengini inceleyerek dünyadan ne kadar uzakta olduğunu belirledi.
Evren genişlediği ve bütün cisimler birbirinden uzaklaştığı için ışık dalgaları geriliyor. Bu da cisimlerin gerçekte olduğundan daha kırmızı görünmesine neden oluyor.
Gökbilimciler bu kırmızı renk değişimini derecelendiriyor. Bu galakside belirlenen 7.51 dereceli renk değişiminin, daha önceki bir galaksi için tespit edilen rekor dereceden daha yüksek olduğu görüldü.
Böylece bu galaksinin bugüne kadar tespit edilmiş en uzak galaksi olduğuna karar verildi.
Samanyolu’nun Yüzde 1’i Kadar
Yeni galaksinin, Dünya’nın da içinde bulunduğu Samanyolu galaksisinin yüzde 1-2’si kadar bir kütleye sahip olduğu ve ağır metaller bakımından zengin olduğu düşünülüyor.
Bu galaksinin ilginç bir özelliği de gaz ve toz bulutlarını Samanyolu’ndan yüzlerce kat daha hızlı döndürerek hızla yeni yıldızlar oluşturması.
Prof Finkelstein, “Evren hakkında bilgi edinmenin ilginç bir yolu da bu dış katmanları incelemek; bunlar galaksi oluşumu ve evriminde ne tür fiziksel süreçlerin hakim olduğu konusunda fikir veriyor” dedi.
Bu galaksinin çok uzak olmasının yanı sıra oldukça istisnai de olduğunu belirten Finkelstein, Amerikan Havacılık ve Uzak Dairesi NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’nun kullanıma girmesiyle gökbilimcilerin daha uzak galaksiler keşfedebileceğini söyledi.
İngiltere’deki Greenwich Gözlemevi’nden Dr. Marek Kukula ise “Evrenin ilk dönemlerinde ilginç evrim geçirmiş galaksiler var. Bu hızlı yıldız oluşumu, belki bu kadar çabuk galaksi oluşumunun nedenine dair ipucu sunabilir” dedi.
Nottingham Üniversitesi’nden Prof. Alfonso Aragon-Salamanca, bu bulgunun önemli bir adım olduğunu, ama daha fazla galaksi aramak gerektiğini; mesafe uzaklaştıkça, evrende ilk oluşan yıldızların keşfine daha çok yaklaşılacağını söyledi.
Açık Öğretim Üniversitesi’nden Dr. Stephen Serjeant ise, aşırı kızıl değişimler içeren galaksiler peşinde koşmanın heyecan verici olduğunu, fakat zorlukları da bulunduğunu, birçok uzak galaksi iddiasının sonradan daha yakındaki yabancı yıldızlar olduğunun anlaşıldığını vurguladı.