İki kademeli Falcon 9 roketi, Pazar sabahı (24 Ocak), Florida’daki Cape Canaveral Üssü’nden saat 10:00’da gökyüzüne fırlatıldı.
SpaceX’in Transporter-1 adı verilen ilk özel yolculuk paylaşımı görevinin bir parçası olarak, fırlatıcının tepesinde 143 uydudan oluşan bir alan yer alıyor. Uçuş, SpaceX’in, amiral gemisi roketi şimdiye kadarki en fazla sayıda yükü taşımış oldu. SpaceX, bu kapsamda 133’ü ticari ve devlet uydusu, 10’u Starlink internet uydusu olmak üzere, toplam 143 ufak uydu yörüngeye gönderdi.
Uydu üzerinden internet hizmeti sağlayan Starlink uydularının bir kutup yörüngesine yerleştirmesi bekleniyor. Bu şekilde, Alaska ve diğer kutup bölgelerindeki müşterilere kapsama alanına almış olacaklar.
Cumartesi sabahı fırlatılması planlanan Falcon 9 roketi, fırlatma alanındaki kötü hava koşulları nedeniyle 24 saat sonraya ertelendi. Pazar günü, yağmurlu hava koşulları yerini bulut ve güneş ışığına bırakarak Falcon 9 roketinin ve rekor kıran yükünün zamanında yerden kalkmasına izin verdi.
SpaceX Yolculuk Paylaşımı
SpaceX, daha küçük uyduların ortak bir yolculuğu paylaşarak, maliyetleri azaltarak uyduların uzaya girmesine yardımcı olmak için bir yolculuk paylaşımı programı oluşturdu. Bu kapsamda bu uçuş bu programın ilk uçuşu olma özelliğini taşıyor.
Şirket, 2019 yılında Falcon 9 roketlerini yıl boyunca belirli aralıklarla ve fırlatma başına 1 milyon dolar karşılığında sunacağını duyurmuştu. Bu uçuşlar, SpaceX’in oluşturduğu özel bir web sitesi aracılığıyla rezerve edilebiliyor.
Gönderilen Yükün Detayları
Bu uçuşta 133 ticari uydu (SpaceX için ödeme yapan müşteriler) ve şirketin kendi Starlink internet uydularından 10 tanesi olacak. Yolculuk paylaşımı programı ile küçük uyduların uzaya gönderilmelerine yardımcı olan Spaceflight Inc. tarafından bu işlem kısmen kolaylaştırıldı. Exolaunch şirketi ayrıca müşterilerileri için 30 uydu göndermeyi başardı. NASA’nın uzay aracı iletişimi ve navigasyonu için yeni teknolojileri test etmek üzere V-Rx3 görevi için 3 tane küçük CubeSat gönderildi.
Yakın zamana kadar, daha küçük uydular uzaya gönderilmek için sınırlı seçeneklere sahipti ancak fırlatma maliyetleri düştükçe ve Rocket Lab’ın Electron ve Virgin Orbit’in hizmetleri gibi daha küçük fırlatıcıların ortaya çıkmasıyla birlikte, daha küçük uyduların uzaya gitmek için her zamankinden daha fazla seçeneği var.
Ancak bu kadar çok uyduyu aynı anda fırlatmak kolay bir iş değildir. Potansiyel çarpışmalardan kaçınmak için her birinin zamanlanmış bir sırayla konuşlandırılması gerekir. Bu zorluğun üstesinden gelmek için, özel fırlatma dağıtıcılarının yanı sıra, belirli bir yörüngede olduklarında yükleri daha sonra dağıtacak serbest uçan transfer aşamaları kullanılır.
Ayrıca gemide, acil durum işaretlerini izlemek ve bulmak ve acil durumlarda müdahale sürelerini iyileştirmek için kullanılacak küresel bir radyo uyduları kümesinin parçası olacak 3 adet Hawk 2 uydusu bulunacak.
Deniz seyrüseferini iyileştirecek ve sırasıyla Dünya’nın iyonosferinin haritasını çıkarmaya yardımcı olacak 2 adet Tayvan uydusu, YUSAT ve IDEASat var. IDEASat, iyonosferin yapısının ölçümlerini yaparak, uydu ve radyo iletişimini engelleyebilecek plazma bozulmalarını belirleyecek.
PlanetIQ, hava tahmini, iklim araştırması ve uzay hava durumunu izlemeye yardımcı olmak için verileri geri ışınlayacak bir GNSS Navigasyon ve Okültasyon Ölçüm Uydusu (GNOMES) gönderdi.
Gemide, krematoryumda yakılmış insanların küllerini içeren Celestis 17 adlı bir yükte bulunuyor. Bazı insanlar öldükten sonra küllerinin uzay boşluğuna bırakılmasını isteyebiliyor bu konuda hizmet veren şirketler SpaceX’in roketlerinden faydalanıyor.