Sümerler

ÖNERİLENLER

Sümerler, Dicle ve Fırat nehirleri arasında bulunan Bereketli Hilal’in Mezopotamya bölgesinde kurulmuş eski bir medeniyetti. Dil, yönetişim, mimarlık ve diğer konulardaki yenilikleriyle tanınan Sümerler, modern insanların anladığı gibi medeniyetin yaratıcıları olarak kabul edilir. Bölgenin kontrolü, MÖ 2004’te Babillilere gelene kadar 2.000 yıl kadar sürdü.

Sümer Uygarlığı

Sümerler bölgeye ilk olarak M.Ö. 4500-4000 arasında yerleşti, ancak bazı yerleşimcilerin çok daha erken gelmiş olabileceği düşünülüyor.

Obeyd halkı olarak bilinen bu erken nüfus, hayvancılık, tarım, tekstil dokuma, marangozluk, çanak çömlekle çalışma ve hatta bira üretimi gibi medeniyetin gelişimindeki ilerlemeler açısından dikkat çekiciydi. Obeyd halkı tarım topluluklarının etrafına köyler ve kasabalar inşa etmişti.

Sümerler olarak bilinen insanlar M.Ö. 3000’de bölgeyi kontrol altında tutuyordu. Kültürleri Eridu, Nippur, Lagaş, Kiş, Ur ve ilk gerçek şehir Uruk gibi bir grup şehir devletinden oluşuyordu. M.Ö. 2800’lü yılların zirvesinde, şehir büyük savunma duvarları arasında yaşayan 40.000 ila 80.000 kişi arasında bir nüfusa sahipti ve bu da onu dünyanın en büyük şehirlerinden biri haline getirdi.

Dil ve Edebiyat

Sümerce en eski dilsel kayıttır. İlk olarak M.Ö. 3100 civarında arkeolojik kayıtlarda yer aldı. ve önümüzdeki bin yıl boyunca Mezopotamya’ya hükmetti. Yerine MÖ 2000 civarında Akad İmparatorluğu geldi. Ancak 2.000 yıl daha çivi yazısı yazılı bir dil olarak kullanıldı.

Sümer piktogramları olarak adlandırılan tabletlerde kullanılan çivi yazısı, MÖ 4000 yılına kadar dayandığı ortaya çıktı, ancak daha sonra Akad İmparatorluğu tarafından kullanılarak uyarlandı ve MÖ 3000’den başlayarak Mezopotamya’nın dışına da kullanımı genişledi.

Yazmak, Sümerlerin en önemli kültürel başarılarından biri olmaya devam ederek, yöneticilerden çiftçilere kadar bir çok konuda kayıt tutulmasına olanak sağlıyordu. Kanunların bilinen ilk hâli Ur-Nammu kanunları, Sümerlere ait ve günümüze ulaşmış, kanun maddeleri içeren, bilinen en eski yazılı tablettir.

Sanat ve Mimari

Büyük ölçekte mimarlık genellikle Sümerliler tarafından başlamış, dini yapıların MÖ 3400’e kadar uzanmasına rağmen, yapıların temellerinin Obeyd döneminde MÖ 5200’e kadar başladığı ve yüzyıllar boyunca geliştirildiği görülüyor. Evler kerpiçten veya bataklık sazlıklardan yapılmıştır. Binalar kemerli kapıları ve düz çatıları ile dikkat çekiyor.

Bronz vurgularla pişmiş toprak süsleme, karmaşık mozaikler, heybetli tuğla sütunlar ve çok gelişmiş duvar resimleri gibi gelişmiş yapılar, toplumun teknik karmaşıklığını ortaya koyuyor.

Heykel esas olarak tapınakları süslemek ve figürlerinde bir çeşit natüralizm elde etmek isteyen insan sanatçıların en eski örneklerini sunmak için kullanıldı. Taş kıtlığı ile karşı karşıya olan Sümerler, heykel işleri için metal dökümler kullanmaya başladı ancak taştan oymalı kabartmalar popüler bir sanat formuydu.

Zigguratlar MÖ 2200 civarında ortaya çıkmaya başladı. Kare veya dikdörtgen şeklinde olan bu etkileyici piramit benzeri basamaklı tapınaklar, hiçbir iç odaya sahip değildi ve yaklaşık 50 metre yüksekliğindeydi. Zigguratlar genellikle eğimli kenarlara ve bahçeli teraslara sahipti. Babil’in Asma Bahçeleri bunlardan biriydi.

O dönem saraylar da yeni bir görkem seviyesine ulaşır. MÖ 1779 civarında Mari’de 200 odalı iddialı bir saray inşa edilmişti.

Bilim

Sümerler, büyü ve bitkiselliğe dayanan bir tıp sistemine sahiptiler, ancak aynı zamanda kimyasal maddelerin doğal maddelerden çıkarılma süreçlerini de biliyorlardı. İleri düzeyde anatomi bilgisine sahip oldukları düşünülmektedir ve arkeolojik kazılarda Sümerlere ait cerrahi aletler bulunmuştur.

Sümerlerin en büyük gelişmelerinden biri hidrolik mühendisliği alanındaydı. Sümerler selleri kontrol altına almak için bir hendek sistemi oluşturdular ve aynı zamanda Dicle ve Fırat’ı tarımsal sulama için kullanıyorlardı. Kanallar hanedanlarca sürekli olarak muhafaza edildi.

Mühendislik ve mimarlık becerileri, matematik anlayışlarının gelişmiş olduğunu gösterir. 1 dakika içinde 60 saniye ve 1 saat içinde 60 dakika gibi modern zaman tutmanın yapısı Sümerlere aittir.

Kültür

Okullar Sümer kültüründe yaygındı ve bir toplumu kendi kendine sürdürmek ve inşa etmek için dünyanın ilk bilgi birikimi çabasına işaret ediyordu.

Sümerler arkalarında çok sayıda yazılı kayıt bıraktılar ama destansı şiirleriyle daha çok bilinmektedirler. Bu kayıtların Hristiyan inanışının temelini oluşturan İncil’i etkilediği düşünülmektedir. En önemli benzerlikle Büyük Tufan (Great Flood), Aden bahçesi (Garden of Eden) ve Babil Kulesi (Tower of Babel)’nin bazı bölümlerinde.

Sümerler müzikle de ilgiliydi ve Sümer ilahisi “Hurrian Hymn No.6” dünyanın en eski notaya dökülmüş müzikal şarkısı olarak kabul ediliyor.

Gılgamış

İlk Sümer hükümdarlarının en ünlüsü, M.Ö. 2700 yıllarında kontrolü ele geçiren Uruk kralı Gılgamıştır’tır ve tarihteki ilk destansı şiir ve daha sonraki Roma ve Yunan mitleri ve İncil hikayeleri için ilham kaynağı olan Gılgamış Destanı’ndaki kurgusal maceraları ile hala hatırlanıyor. Muhtemelen ölümünden sonra tanrısallaştırılmıştır.

Gılgamış’ın efsanevi kahramanlıkları günümüze kadar gelen beş Sümer şiirinde anlatılmıştır. Bunların tespit edilebilen en eskisi Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı’dır. Bu şiirde Gılgamış, tanrıça İnanna’nın yardımına gelir ve tanrıçanın huluppu ağacını istila eden yaratıkları defeder. İnanna, Gılgamış’a mikku ve pikku adı verilen iki bilinmeyen nesne verir fakat Gılgamış, bunları kaybeder. Enkidu’nun ölümünden sonra, gölgesi Gılgamış’a Ölüler Diyarı’nın kasvetli koşulları anlatır. Gılgamış ve Agga şiiri, Gılgamış’ın tâbi olduğu Kral Agga’ya karşı ayaklanmasını anlatır. Diğer Sümer şiirleri Gılgamış’ın dev Huvava ile Gök Boğası (veya Cennetin Boğası) ile ilişkini anlatırken kötü muhafaza edilmiş sonuncusu Gılgamış’ın ölümüyle cenazesini anlatır.

Modern zamanda keşfinin ilk zamanlarında Gılgamış Destanı‘na gösterilen ilgi yalnızca XI. tablette anlatılan tufan hikayesi nedeniyleydi. Bölgede yıkıcı bir sel, destansı şiirde önemli bir nokta olarak kullanıldı ve daha sonra Nuh’un Eski Ahit hikayesinde yeniden kullanıldı.

Sümerlere Ne Oldu?

Bazı araştırmalarda Sümerliler’in zayıflaması Sümer topraklarındaki tuzlanma ve buna bağlı tarımsal üretimin düşmesi gibi ekolojik nedenlere bağlanır.

Zaman güçsüzleşen Sümerlere önce Elamlılar (MÖ y. 2530-2450) ve sonra Kral Sargon yönetimindeki (MÖ 2334-2279) Akadlılar Sümerlere saldırdılar. Sargon hanedanı yaklaşık 1 asır iktidarda kaldı ve şehir devletlerini birleştirdi. Sargon hanedanının yönetim modeli tüm Orta Doğu medeniyetlerini etkilemiştir.

Akadlar tarafından çökertilmesi sonrasında Sümerler bir daha eski haline gelemedi. MÖ 2000’li yıllarda bağımsız kimliklerini kaybettiler. Ardından gelen Akad ve Babil uygarlıkları çoğunlukla Sümerler’in izlerini taşıdılar. Kendilerine özgü dilleri ve çivi yazıları uzun süre yaşadı. Sümer inanışları ve mitolojisi İbranilerin Babil sürgünü yoluyla Yahudi, Hristiyan ve İslam inanışlarını etkilediği gibi Fenike – Yunan – Roma bağlantısıyla da günümüze dek ulaşmıştır.

Kaynak:
Samuel Noah Kramer
Leo Oppenheim
Denise Dersin, Charles J. Hagner, Darcie Conner Johnston

ÖNERİLENLER

YORUMLAR

FARKLI BİLGİLER