Uzaya fırlatılan bir rokette neler olacağına kim karar veriyor?
İsrail’in başarısızlıkla sonuçlanarak Ay’a düşen uzay aracında su ayısı denilen mikroskobik canlılar olduğunun ortaya çıkması geçtiğimiz hafta uzay meraklılarını çok şaşırtmıştı. Bu haberin yankıları dünya çapında devam ederken herkesin aklına aynı soruyu getirdi: uzaya fırlatılan bir rokette neler olacağına kim karar veriyor?
En son yayınlanan bir raporda, son dakikaya kadar kimsenin uzay aracında bir kapsülün içinde kurutulmuş tardigrad (su ayısı) olduğunu bilmediği ve bu konuda hiçbir yetkiliden izin alınmadığı ortaya çıktı.
Su ayılarının çarpışmadan etkilenmeyip Ay’da hayatta kalabilme ihtimalini göz önüne alan bazı bilim insanları bunun bir kirlilik yaratacağı konusunda görüşlerini belirttiler.
Bu kaza, uzaya gönderilecek yükün onaylanma protokolleri konusunda pek çok soru sorulmasına yol açtı. Teknik olarak, uluslararası kurallarda, Ay’a biyolojik maddeler ve organizmalar gönderilmesi konusunda bir kısıtlama yok. Çünkü zaten canlıların yaşayabileceği bir ortam yok. Gönderilen su ayıları konusunda şu ana kadar hiçbir resmi kuruluş bir görüş bildirmedi.
Mikroskobik tardigradlar, yani su ayıları, uzay aracına Arch Mission Foundation (Ark Misyon Vakfı) isimli kar amacı gütmeyen bir kuruluş tarafından eklendi. Bu vakfın kuruluş amacı, gezegenimiz Dünya’nın uzayda bir yerde dijital ve biyolojik olarak yedeklemesinin yapılması olarak belirtiliyor. Dijital kayıtlar konusunda onay almalarına rağmen su ayılarını eklediklerini İsrail’e ve ABD’ye haber verme gereği duymamışlar.
Arch Mission Foundation kurucularından Nova Spivack, Mashable sitesine verdiği demeçte “Onlara uzay aracına canlı koyduğumuzu söylemedik. Uzay ajansları son dakika değişikliklerinden hoşlanmazlar. Biz de bu riski almaya karar verdik” demiş.
Kaza ile ortaya çıkan sonuçtan hoşlanmayan uzay meraklıları, benzeri durumların tekrarlanmaması için yeni uluslararası kuralların çıkması gerektiğini düşünüyor. İngiltere, Northumbria Üniversitesinde Uzay kanunları ve politikaları profesörü olan Christopher Newman, hiçbir bilimsel danışma yapılmadan verilen keyfi kararların gelecekte benzeri girişimlere kötü örnek olabileceğini belirtti.
Arch Mission Foundation, uzayda kirlilik yaratmak konusunda herhangi bir uluslararası kurala karşı gelmedi fakat bilimsel bir değeri olmayan bir nesneyi izin almadan uzaya gönderdiği için İsrail ve ABD’yi oldukça zor bir durumda bıraktı.
Kaynak: TheVerge.com